Muğla 1 Şubesi

Uluslararası Emek ve Dayanışma Kongresi Memur-Sen’in Ev Sahipliğinde Gerçekleştirildi

Uluslararası Emek Kongresi, Memur-Sen ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleştirildi. Türkiye’nin öncülüğünde kurulan Uluslararası Emek Konfederasyonu kuruluş toplantısının ardından gerçekleştirilen kongrede dünyadaki küresel krizler ile bunlara karşı çözüm yolları ve iş birliği fırsatları konuşuldu.

 

 

Gerçekleştirdiği uluslararası faaliyet ve kurduğu iş birliği ağıyla emek mücadelesinde küresel bir perspektif sunan Memur-Sen, İstanbul’dan emek dünyasına “emek sermayeden büyüktür” çağrısında bulunduğu Uluslararası Emek Kongresi’ni gerçekleştirdi.

Avrupa ve Asya kıtasındaki 25 milyondan fazla emekçiyi temsil edecek olan Uluslararası Emek Konfederasyonu’nun kurulduğu Uluslararası Emek Kongresi’ne Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kurucu ve gözlemci konfederasyonların temsilcileri katıldı.

Emek dünyasından temsilcilere hitap eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Kapitalizmin sağlıksız büyüme modeli insanlığı tahrip ediyor, emekçilerin hayatını yok ediyor” diyerek “Pandemi sonrası ortaya çıkan kriz, kapitalizmin sürdürülemez olduğunu ortaya çıkarmıştır” ifadelerini kullandı.

Dünyadaki eşitsizliğin ve sömürünün insanları açlığa sürüklediğini vurgulayan Bilgin, “Reel ekonominin üretimi, kârları aritmetik olarak artıyor ama finans kapitalizm kârları geometrik olarak artıyor. 2008’de yaşanan ekonomik kriz bunu doğruladı. Bugün de bu devam ediyor. Demek ki kapitalizmin iki insan hayatını tahrip eden bir büyüme modeli var. Her şeyden önce emekçilerin hayatını yok ediyor. Emek örgütlerinin, sendikaların, emeğin yanında olan siyaset anlayışlarının tam bu aşamada mücadelelerini yeni bir stratejiye dayandırmaları lazım. Eski anlayışlar geçersiz hale gelmiştir. Kıymetli Cumhurbaşkanımız Erdoğan ‘Dünya beşten büyüktür’ demiştir, bunun anlamı budur” diye konuştu.

Memur-Sen’in öncülük ettiği Uluslararası Emek Konfederasyonu’nun emek dünyasına yeni bir vizyon kazandıracağını belirten örgütün emek dünyasına motivasyon vereceğini ifade ederek, "Emek ve dayanışma bugün bizim temel kavramımızdır. Emeğe, dayanışmaya, sosyal diyaloğa, sosyal mücadeleye ihtiyacımız var." değerlendirmesinde bulundu.

Yalçın: Yaşadığımız bir sistem krizidir

Uluslararası Emek Konfederasyonu’nun kuruluşunun deklare edildiği kongrede konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, ilk olarak Amasra’daki maden kazasına değinerek, “Onları burada saygıyla anıyorum. Her bir can, her bir emekçi bizim için çok değerli. Vefat eden emekçilerimize Allah rahmet eylesin. Memur-Sen Arama Kurtarma Ekibi de ilk anlardan itibaren çalışmalarda yer aldı” ifadelerini kullandı.

Dünyanın tarihin kırılma anlarından birini yaşadığını ve son birkaç yıldır ise savaşlar, salgınlar, doğal felaketler gibi olağanüstü gelişmeler yaşandığını belirten Yalçın, tüm bunların üzerine ekonomik ve siyasi krizler insanlığı derinden etkilediğini belirterek dünyanın içinde bulunduğu krizlere karşı çözümlerin yetersiz kaldığını söyledi. “İçinde bulunduğumuz küresel krizleri aşmak için, alıştığımız yollar, ezberlediğimiz yöntemler yeterli gelmeyecek belki de” diyen Yalçın, “En iyimser yaklaşımla en az 10 yıl süreceği ön görülen söz konusu krizi aşmak için belki de bütün bakış açımızı değiştirmek zorundayız. Onun için, insanlık kendi içinde güçlü bir istişare mekanizması oluşturmak zorunda diye düşünüyorum. Özellikle neoliberal sistem tarafından son 40 yıl boyunca sistemin dışına itilmeye çalışılan sendikal yapılar, bu saatten sonra yeni düzenin inşasında daha güçlü bir inisiyatif almalıdır. Çünkü Biz, dünya emeği olarak sermaye karşısında çoğunluğuz. Ve bu krizler en çok bizi etkiliyor; ekmeğimizi, refahımızı, özgürlüğümüzü alıp gidiyor” ifadelerini kullandı.

Dünyanın yaşadığı krizi bir sistem krizi olarak niteleyen Yalçın, dünyaya dayatılan teoriler ve ezberlettirilmek istenen yöntemlerin bizzat krizin sebebi olduğunu vurgulayarak “Kapitalist sistemin son politik yöntemi neoliberal sistem, finansallaşmayı merkeze alarak üretim olgusuna dayanan reel ekonomiyi, dolayısıyla reel ekonominin öznelerinden biri olan emeği dışlamıştır” şeklinde konuştu.

Dünyadaki gelir adaletsizliğine değinen Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, tüketime dayalı bir kültür üretildiğini ifade ederek salgının sistemin çelişkilerini ortaya çıkardığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dünyanın bir yerlerinde hala temiz suya ulaşamadığı için 3.5 milyon insan ölüyorsa aslında orada insanlık ölüyordur. Özellikle gelişmiş ülkelerde milyonlarca ton gıda israfı yaşanırken bir yerlerde hala insanlar açlıkla boğuşuyorsa...Hala basit bir katarakt ameliyatı imkânına sahip olamadığı için milyonlarca insan gözünü kaybediyorsa…Dünya ölçeğinde 500 milyonun üzerinde insan rızası dışında, zorlamalarla ülkelerinden uzakta yaşamak zorunda kalıyorsa…Tüm güzel söylemlere rağmen, kadınlara ilişkin şiddetler ve istismarlar devam ediyor, özellikle, çalışma hayatında kadın hak ettiğini alamıyorsa… Sistemin istatistiki verilerle donatılmış söylemlerine, uluslararası kurumlara kimse güvenmez, güvenemez.”

“Samimi ve güçlü bir mücadele için birlikteyiz”

Konuşmasında küresel iklim krizine de değinen Yalçın, gelişmiş ülkelerin konuyla ilgili tutumlarını eleştirerek “Son zamanlarda yaşanan enerji krizi bu çelişkiyi ortaya çıkarmıştır. Gelişmiş ülkelerin bundan daha birkaç yıl önce nükleer enerji hakkında söyledikleriyle, şimdi, doğal gaz krizi ile birlikte söyledikleri büyük bir çelişki barındırmaktadır. Gelişmekte olan ülkelere bu konuda yaptıkları baskı herkesin malumu. Özellikle Ukrayna krizi ile birlikte yaşanan gelişmeler bu açmazı iyiden iyiye derinleştirmiştir. Çünkü kapitalist dünya sistemi bu çelişkileri ve krizleri teknik bir ayrıntı olarak görüyor ve ona göre politika üretiyordu. Ama şimdi kriz kontrolden çıkmış durumda.” diye konuştu.

Dünyanın yeni bir anlayışa ve kavrayışa ihtiyaç duyduğuna inanan emek örgütleri olarak, birlikte yeni bir dünya için yeni bir yola girdiklerini vurgulayan Yalçın “Biz hep birlikte adil bölüşüm diyoruz. Bütün insanlığı kuşatacak adalet ve hukuk diyoruz. Biz, insanlığın geleceği için sürdürülebilir, adil iklim politikaları diyoruz. Biz, kadın ve erkek ayrımı yapmadan, eşit işe eşit ücret diyoruz. Biz, insan onuruna yaraşır iş için samimi ve güçlü bir mücadele için birlikteyiz. Sağlıklı toplum için sağlıklı ailenin altını çiziyoruz. Ötekileştirmenin ve ayrımcılığın olmadığı bir düzen için inanç ve vicdan özgürlüğü için mücadele etmeye söz veriyoruz” ifadelerini kullandı.

Uluslararası Emek Konfederasyonu’nun; emeğin ve emekçinin hakkını sonuna kadar savunmak ve emeğin bayrağını daha ilerilere taşımak ve yükseltmek için İstanbul’da bir araya geldiğinin altını çizen Yalçın “Biz birlikte İstanbul’da yaktığımız bu yeni ateşle krize karşı umudu yükselteceğiz. Bizler birlikte bundan böyle insanı ve insanın en değerli eylemi olan emeği merkeze alan bir dünya için mücadele edeceğiz” diyerek sözlerini noktaladı.

Kongrede ayrıca, Afrika Sendikalar Birliği Örgütü (OATUU), Amerika Alternatif Demokratik Sendikaları Birliği Genel Sekreteri Roland Herman ve Uluslararası Arap Sendikaları Konfederasyonu (ICATU) Uluslararası ilişkiler Sekreteri Osama Salman Hasan Mohammed de birer konuşma yaptı.

Program, konuşmaların ardından katılımcı ve gözlemci emek örgütlerinin temsilcilerinin yer aldığı aile fotoğrafı ve imza töreni ile sona erdi.