Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, eğitim kurumları yöneticiliğinde kısa süreli ve sürekli değişikliklerin liyakat ve kariyer ekseninde amaca özgü ve sürdürülebilir bir görevlendirme/atama sisteminin kurulamamasına neden olduğunu ifade ederek, “Kaliteli eğitim hedefine ulaşmak, sadece eğitim sisteminin/felsefesinin/yönetim süreçlerinin gereklerinin karşılanmasıyla elde edilebilir bir sonuç değildir. Kaliteli eğitim, öğretmen ve yönetici ilişkisini ve ikilisini zorunlu kılmaktadır. Eğitim kurumu yönetimi ve yöneticiliği alanında ayakları yere sağlam basan ve gelecek için güven veren, eğitim reformlarının taşıyıcısı olacak bir sistem kurulmalıdır” dedi.
Ali Yalçın, ilk olarak, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı ile birlikte, Ankara 3 No’lu Şube Kadınlar Komisyonu yöneticiler toplantısı ve divan toplantısına, ardından Samsun 1 No’lu Şube’nin ve Amasya Şubesi’nin il divan toplantısına katıldı. Yalçın, Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa’nın da iştirak ettiği toplantılarda, eğitim gündemine ve sendikal çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
30 yıldır haksızlıklarla, adaletsizliklerle mücadele ediyoruz
30 yıllık hak, emek ve özgürlük mücadelelerinde her daim mazlum ve mağdurların yanında yer aldıklarını dile getiren Yalçın, “Hep haksızlıklarla, adaletsizliklerle mücadele ettik. Sendikacılık anlayışımızı, ‘özelde üyelerimizin özlük hakları, genelde ülkemizin ve insanlığın geleceği’ diye formülleştirdik ve yolculuğumuzu sürdürdük. Sendikal anlayışımız dar kalıplarla tanımlanamaz” şeklinde konuştu.
Bütün mazlumların, ezilenlerin yanındayız
Eğitim çalışanlarının, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarıyla ilgili çalışmalar yapmak, kazanımlar üretmek, ekonomik şartlarının iyileştirilmesini sağlamakla yetinmediklerini vurgulayan Yalçın, şöyle devam etti: “Sendikacılığımızda, çalıştığımız, hizmet ürettiğimiz alanın çerçevesiyle ilgili değerlendirmeler, eleştiriler, öneriler, teklif ve tepkiler üretmek de var. Sendikacılığın sadece üye kaydederek yapılmayacağını, toplu sözleme imzalamakla sınırlı kalamayacağını, mali ve sosyal hakları artırmanın, çalışma şartlarını insan onuruna, saygın iş anlayışına uygun hâle getirmenin yeterli olmayacağını çok iyi biliyoruz. Bizi biz yapan başka bir husus daha var. Biz bütün mazlumların, ezilenlerin yanındayız.”
Eğitim yöneticiliğinin profesyonelleşmesi amacına hizmet edecek bir düzenlemenin zamanı gelmiştir
Eğitim kurumları yönetici atama yönetmeliğinin beklentileri karşılayacak şekilde yeniden ele alınması gerektiğini kaydeden Yalçın, “Eğitim kurumları yöneticiliğinde kısa süreli ve sürekli değişiklikler, liyakat ve kariyer ekseninde amaca özgü ve sürdürülebilir bir görevlendirme/atama sisteminin kurulamamasına neden olmaktadır. Kaliteli eğitim hedefine ulaşmak, sadece eğitim sisteminin/felsefesinin/yönetim süreçlerinin gereklerinin karşılanmasıyla elde edilebilir bir sonuç değildir. Bunun ötesinde, kaliteli eğitim, öğretmen ve yönetici ilişkisini ve ikilisini zorunlu kılmaktadır. Son yıllarda eğitimde nicel anlamda takdire değer başarılar elde edilmesine rağmen eğitim kurumu yönetimi ve yöneticiliği alanında ayakları yere sağlam basan ve gelecek için güven veren, eğitim reformlarının taşıyıcısı olacak bir eğitim kurumu yöneticiliği hâlâ kurulamamıştır. Bu makama yaraşır yöneticilerin yetiştirilmesi, öğretmenlik ve yöneticilik tecrübelerinin harmanlanması ve eğitim yöneticiliğinin profesyonelleşmesi amacına hizmet edecek bir eğitim kurumu yöneticiliği düzenlemesinin zamanı gelmiştir” şeklinde konuştu.
Şube müdürlerinin sesi duyulmalı, haklı talepleri karşılanmalıdır
Şube müdürlerinin sorunlarına ve beklentilerine de değinen Yalçın, “Eğitim yönetiminde çok önemli bir görevi icra eden şube müdürlerinin haklı beklentilerini karşılayacak, hiyerarşideki makamlarına uygun yeni haklar tanıyacak adımlar atılmalıdır. Özellikle ek gösterge konusundaki beklentileri karşılanmalı, şube müdürlerinin ek göstergeleri 3600 rakamının altında olmamalıdır” ifadelerini kullandı.
Şube müdürlerinin özlük haklarında iyileştirmeye ihtiyaç bulunduğunu belirten Yalçın, özlük haklarında haklı beklentileri karşılayacak gerekli iyileştirmelerin yapılması gerektiğini, Bakanlığın teşkilat yapısı içerisinde hiyerarşik sisteme uygun olarak yetki ve sorumluluk oranında dengeli ücret dağılımının sağlanmasının gerekli olduğunu söyledi.
Sorunların çözümünün sağlanması için var gücümüzle çalışıyoruz
Genel Başkan Ali Yalçın, sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğe son verilmesi, öğretmen atamalarında mülakatın kaldırılması, istihdamda güçlük çekilen bölgelerde görev yapan eğitim çalışanlarına ilave teşviklerin verilmesi, birim ek ders ücreti miktarının artırılması, öğretmenleri şiddete karşı koruyacak bir yasal düzenlemenin çıkarılması, öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin karşılanmamasının doğurduğu mağduriyetlerin giderilmesi, okullara ödenek ihtiyacının karşılanması, yardımcı personel açığı sorununun çözülmesi için şimdiye kadar olduğu, bundan sonra da çalışacaklarını, ellerinden geleni yapacaklarını sözlerine ekledi.
Çakırcı: Şiddet konusunda caydırıcı tedbirler alınmalıdır
Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, eğitim çalışanlarına yönelik saldırılar için idari/hukuki tedbirlerin alınması gerektiğini belirterek, “Şiddet vakaları konusunda önleyici/caydırıcı tedbirler hayata geçirilmeli, disiplin yönetmeliklerindeki yetersizlikler giderilmeli, okullarda güvenlik önlemleri alınmalıdır” dedi.
Kolukısa: Engelleri aşarak, bedel ödeyerek bugünlere geldik
Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, derdi ve davası olan bir teşkilat olduklarını ifade ederek, “Hem mazlumların dert ortağı hem de hakkı çiğnenenlerin sesi olmak bizim kuruluş ilkelerimizdendir. En büyük sendika olmamızın arkasında büyük bir hikâye, ödenmiş bedeller vardır. Bugünlere, mücadele ederek, engelleri aşarak, bedel ödeyerek geldik” diye konuştu.