İstiklal Marşı, milletimizin canı ve kanı pahasına imanından, kardeşliğinden, adaletten, onur, izzet ve özgürlüğünden vazgeçmemek üzere karar kıldığı bir varoluş manifestosu, bir millî mutabakat metnidir. Milletimizin binyıllık destanının özlü ve sözlü ifadesi, tarihin derinliğine yazılmış temel varoluş yasası olan İstiklal Marşımızın kabulünün 101. yılını aynı bilinçle idrak ediyoruz.
Kurtuluş savaşının sıcak günlerinde, Sakarya Meydan Muharebesi’nin top seslerinin Ankara’dan duyulduğu bir zamanda; milletimizi tarih sahnesinden silmeyi amaçlayan emperyalist işgal ve saldırılara karşı destansı bir direnişin, kurtuluşun, kuruluşun habercisi olacak, ordumuza ve milletimize manevi bir güç aşılayacak, ona mazisini, kendisini ve değerlerini hatırlatacak bir marş yazılması kararlaştırılmıştı.
Mehmet Akif Ersoy, milletin değerleriyle kendi ahlakını birleştirmiş, ömrü boyunca esarete, cehalete, haksızlığa, hukuksuzluğa, tefrikaya karşı imanın, ahlakın ve istiklalin mücadelesini vermiş müstesna bir şahsiyet olarak yarışmaya katıldı. 724 eser arasından Mehmet Akif Ersoy’un ‘İstiklal Marşı’ isimli eseri, TBMM’nin 12 Mart 1921 tarihindeki oturumunda yüksek sesle okundu ve alkışlar arasında oy birliği ile kabul edildi.
‘Korkma’ diye başlayan dizeler, yeni bir dirilişin, doğruluşun ilan ve müjdesi olarak her yana yayılacak millete güç, askere cesaret verecektir kısa zamanda. İstiklal Marşı yazmak demek, iman için, onur için, gelecek nesiller için kan, ölüm, ateş denizinden geçmeyi göze almak ve geçmek demektir. İstiklal Marşı yazmak demek, çocuklarımızın yarını için bugünümüzü, hayatı için hayatımızı feda etmekte tereddüt etmemektir. Gerektiğinde bir hilal uğruna güneşler batırmaktır.
Yüzyıldır ay yıldızlı bayrağın ses ve söz formu olmuş İstiklal Marşı, bizim için sadece törenlerde okunan ulusal bir şiir değildir. Değeri, yazıldığı dönemin konjonktürel anlam ve anlamalarla da sınırlı değildir. İstiklal Marşı, bütün zalimlerine karşı direnmenin, tek dişi kalmış canavarlara hak ettiği dersi vermenin, millete güvenmenin sembolik, özlü öğretisini, hayat, insan ve medeniyet tasavvurunu, ahlaki ilkelerini içeren veciz bir metindir.
Bugün çevremizde kurgulanıp sahnelenen ve Türkiye’nin bekasını da tehdit eden sıcak gelişmeler, İstiklal Marşımızı onu yazdıran bilinç seviyesi ve yoğunluğu ile yeniden yaşamayı zorunlu kılmaktadır. Özellikle millî birlik ve bütünlüğümüzün içeriden ve dışarıdan saldırı altında olduğu dönemlerde iman ve istiklal ateşini tutuşturan ruh, daima millet onurunun şaşmaz istikameti olmaya devam edecektir.
İstiklal Marşı tekrardan yazılacak değildir. Ancak kendisine zincir vuracak çılgınlar karşısında kükremiş sele dönüşüp dağları yırtarak bendini aşacak bu millet, bağımsızlığı ve onuru için kurtuluş savaşında ne yaptıysa aynısını tekrar yaşayacak ve yaşatacaktır.
Eğitim-Bir-Sen olarak, millî mutabakat metnimiz olan İstiklal Marşı’nın TBMM’de ‘Millî Marş’ olarak kabul edilişinin 101. yılında, istiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u ve şehitlerimizi rahmetle yâd ediyoruz.