Haber
2022-07-04 18:30:52
Başbağlar da Madımak da Bizim Acımız

Terör saldırıları, siyasi cinayetler, suikastlar, şüpheli ölümler, katliamlar Türkiye’nin birliğini, beraberliğini ve bütünlüğünü hedef alan olaylardır. 1990’lı yıllar Cumhuriyet tarihimizin en karanlık dönemiydi. Bu dönemin en karanlık yılı ise, şüphesiz ki 1993’tü. Uğur Mumcu suikastından Adnan Kahveci ve Eşref Bitlis’in şüpheli kazalarla ölümlerine Turgut Özal’ın vefatından 33 erin şehit edilmesine kadar sayılmayacak derece karanlık olay art arda yaşandı. Halkın güven duygusunu hedef alan olaylar zincirine Temmuz ayının başında Madımak ve Başbağlar eklendi. Bu iki olay gelişigüzel ortaya çıkmamıştır. Gizli emelleri olan karanlık odaklar milletin içine tefrika sokmak için düğmeye basmıştır.

Başbağlar, 5 Temmuz 1993 yılına kadar Türkiye’de pek çok kimsenin bilmediği bir köydü. Akşam ezanıyla köyü basan eli kanlı PKK’lı teröristler cami cemaatini dışarı çıkarmış, onları evlerinden alınanlarla birlikte köy meydanına topladıktan sonra kurşuna dizmişlerdir. Kadın, erkek, çocuk yaşlı ayırımı yapmadan 33 vatandaşımız terör örgütü PKK tarafından alçakça katledilmiştir. Daha sonra evler ateşe verilerek köy haritadan silinmek istenmiştir. Toplam 214 ev, okul ve cami yakılıp yıkılmıştır.

Başbağlar katliamı tek başına anlatıldığında terör örgütünün kanlı bir eylemi olmanın ötesinde bir anlam taşımayacaktır. Ancak 3 gün öncesinde Sivas’ta yaşananlar birlikte okunduğunda her iki olayın asıl amacı, daha net görülecektir. Başbağlar, Madımak Oteli ve çevresinde yaşanan olaylarda 37 kişinin öldürülmesinin intikamı gibi gösterilmek suretiyle milletimiz karşı karşıya getirilmek istenmiştir. Ancak milletimiz köklerini inancından alan medeniyet tecrübesiyle Ahmet Yesevi, Mevlâna Celaleddin Rumi, Ahi Evran, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli’ye dayanan irfanı ve vicdanıyla bu oyuna gelmemiş, karanlık mihrakların kurgularını boşa çıkartmıştır.

Milletimiz üzerinde düşeni yapmış ancak bu vahşetlerle toplumsal barışa kasteden karanlık odaklar ve bu odakların kullandıkları maşalar bulunamamış, yargılanamamış ve yaptıklarının hesabı sorulamamıştır. Ülkenin birliğine ve beraberliğine kastedilen katliamların hesabının sorulamamış olması, geçen 29 yıla rağmen o yaranın açık kalmasına sebep olmuştur. Başbağlar ve Madımak’ta yaşananların arka planının aydınlatılması, katliamları planlayanların ve faillerin ortaya çıkarılması ve hesap sorulması; milletin yarınlarından emin olması, barış içinde yaşaması, adaletin tesisi ve hakikat için bir zorunluluktur.

Bize yaşatılan bu acı hadiselerden milletçe dersler çıkardık. Benzer olayların bir daha yaşanmaması, karanlık mihrakların bu tezgâhları akıllarından dahi geçirmemesi için birliğimize ve beraberliğimize her zaman ve zeminde sahip çıkmaya kararlılıkla devam etmeliyiz. Memur-Sen olarak Başbağlar ve Madımak başta olmak üzere tüm katliamları, suikastları ve terör eylemlerini kınıyor, lanetliyoruz.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen