Muğla 1 Şubesi

Şube Başkanımız Önder UÇAK, Fethiye İlçemizde Ziyaretlerde Bulundu

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Muğla Şube Başkanı Önder UÇAK, Fethiye İlçesinde  üyelerimizin ve eğitim çalışanlarının katıldığı yemek organizasyonunda bir araya geldi. UÇAK, pilot uygulamasına başlanan öğretmen performans değerlendirmesine karşı olduklarını belirterek, “Daha önce farklı şekilde denenen, okullarda iş barışına zarar veren, kurumları, kişileri mahkemelik yapmaktan öteye gitmeyen bu uygulama geri çekilmelidir” dedi.

Öğretmeni itibarsızlaştıracak söz ve eylemlerden imtina edilmelidir

Yürürlüğe konulan bazı düzenlemelerin, alınan tavır ve tutumların öğretmeni eğitimin temel unsuru olmaktan uzaklaştırdığını vurgulayan UÇAK, “Öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılmasına ve toplumsal saygınlığını kaybetmesine ilave olarak öğretmenler mesleklerini icra ederken çeşitli saldırılara maruz kalmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı, çalışanlarını sahiplenmeli, sorunların çözümüne ilişkin çaba harcamalıdır. Mevcut öğretmen kadrolarının daha rahat çalışması ve verimli olmaları için performans değerlendirmesi gibi, yeni sorunlara yol açacak uygulamalar gündemden çıkarılmalıdır. 100 bin öğretmen açığının bulunduğu bir ortamda sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamasına son verilmeli, öğretmen ihtiyacı kadrolu öğretmenlerle karşılanmalıdır. Bunun yanı sıra, huzursuzluğa, iş barışının bozulmasına sebep olan, adalet duygusunu zedeleyen mülakat sistemi kaldırılmalıdır. Aydınlık ve iyi bir gelecek eğitimden geçmektedir. Bu bilince uyumlu olarak hem özlük hakları hem saygınlık açısından öğretmeni itibarsızlaştıracak her tür oluşumdan, söz ve eylemden imtina edilmelidir” ifadelerini kullandı.

Eğitimcilerin moral ve motivasyonunu bozan uygulamalara karşıyız

Mülakatla öğretmen alımına, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına, öğretmen performans değerlendirmesine, eğitimin kanayan yaralarından biri olan ücretli öğretmenliğe karşı olduklarını söyleyen UÇAK, “Öğretmenlikte ucuz işçilik olmaz. Öğrencilerin iyi bir eğitim alabilmeleri için öğretmen açığının kadrolu öğretmenlerle kapatılması; cebri değil, cezbi yöntemler lazım” değerlendirmesinde bulundu.

Dünyanın en kıymetli işlerinden birini yapıyoruz

Eğitimcilerin dünyanın en kıymetli işlerinden birini yaptığını vurgulayan UÇAK, şunları söyledi: “Bizler eğitimciyiz, dünyanın en önemli işlerinden birini yapıyoruz. Dokunduğumuzda insanın hayatını şekillendiriyor, hayatını değiştiriyoruz. Umut bu ülkede yükselecekse yeni bir Türkiye, yeni bir dünya gerçekleşecekse buna giden yol bu salondan, bu kimliklerden, eğitimcilerden geçiyor. Bunu yapacak olan biziz, hiç sağa sola bakmaya gerek yok. Küçük tartışmaların, sığ yaklaşımların içerisinde boğulmak bu teşkilata asla yakışmaz. Bu teşkilat, bir Akif İnan kapasitesinin yola çıkardığı entelektüel bir çabanın, sabaha kadar süren sancının, ‘Yedi Güzel Adam’ diye kodlanan kıymetlerin sahaya sürdüğü ve bizzat içerisinde ter döküp ömrünü bu uğurda harcadığı bir teşkilattır. Dolayısıyla maya sağlamdır. Yeter ki işimizi ciddiye alalım, birliğimizi ve beraberliğimizi güçlendirerek, yan yana durup heybeti ve bereketi kuvvetlendirelim. Bunu sağlarsak işimiz kolay. Bu işin tılsımı örgütlü olmaktan geçer. Örgütlüyseniz bereketi büyüttünüz demektir. Dört tane biri alt alta koyup toplarsanız sade dört olur ama bu rakamları yan yana koyar, bir hedef belirlerseniz 1111 bereketi ortaya çıkar.”

 

"Kudüs İslam'ındır"

“Kudüs, ümmetin dirilişine vesile olacak” diyen UÇAK, İsrail ve ABD’ye yönelik yaptırımların olması gerektiğini ifade etti. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Doğu Kudüs’ün Filistin’in Başkenti olarak tanınması kararını değerlendiren UÇAK, kararın İslam dünyası ve Filistin için umut ışığı olduğunu dile getirdi.

İslam ülkelerinin Kudüs eksenli toplanmış olmalarının son derece kıymetli gördüğünü ifade eden UÇAK, toplantının İstanbul’da yapılmış olmasının da önemli olduğunu belirtti.  Ortak bir irade beyanı ile Filistin’in bağımsız devlet olarak tanınması ve Kudüs’ün başkent olduğunun tanınması son derece önemli olduğunun altını çizen UÇAK, “Burada ABD’nin diplomatik olarak kaybettiği görülüyor. Dünya 5’ten büyüktür iradesi bir kez daha ortaya çıktı. Bunun üzerine herkes gidecektir. İslam dünyası açısından yeni bir intifadadır. Yeni bir bilinçlenme sürecidir. Kudüs, ümmetin dirilişine vesile olacaktır. Ümmet düştüğü yerden kalkacaktır. İslam dünyası olarak Kudüs’ün sahipsiz olmadığını göstermemiz ve Kudüs’e her zamankinden daha çok sahip çıkmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

 

Refahın Bölüşümü Noktasında Emeğin Hakkının Devre Dışı Bırakıldığını Görüyoruz

Onurlu bir mücadelenin simgesi olmuş, sendikacılık geleneğinde Türkiye’de önemli bir yere sahip Memur-Sen ve bir milyonu aşan üyesinin temsilcisi olmaktan onur duyduğunu belirten UÇAK, “Şahsım ve her bir üyemiz adına sizleri saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Tarihi ve kültürel ortak üzerinden emek hakkında, emeğin hakkı için biraraya gelmiş bir topluluk karşısında Türkiye’nin en büyük emek örgütü Memur-Sen’i temsil etmek benim için onurlu bir görevdir” ifadelerini kullandı.

Emeğin, bugünkü paradigma nezdinde ancak maliyet hanesinde bir değere indirgendiğini belirten UÇAK, “Hatta öyle ki, refahın bölüşümü noktasında, emeğin hakkının devre dışı bırakıldığına şahit oluyoruz. Maalesef, emek örgütlerinin de bu noktada, sermaye merkezli tanımın içine hapsolduğu bir dönemden geçiyoruz. Sorun büyük” dedi.

Sendikal duruşumuz iyilikleri önermenin, kötülükleri önlemenin iz düşümüdür

“Biz sendikacılığı ağabeylerimizin, ahrete irtihal eden değerlerimizin kodladığı boyutuyla gören ve bu bilinçle hareket eden bir kitleyiz” diyen UÇAK, “Bizim sendikal duruşumuz iyilikleri önermenin, kötülükleri önlemenin iz düşümüdür. Bu hareketin kodlarını bilmeden bu hareketin attığı adımları okumak ya da yaptıklarını anlamak mümkün değildir. Bizi diğerleriyle karşılaştıranlar, yaptığımız işleri onlarla kıyaslayanlar şunu bilmelidir ki, biz onlara benzemiyoruz. Sendikacılığın kavga zemininden çıkarılıp rekabet zemininde yapılması gerektiğini; esnafın camı, kaldırımın taşı, milletin arabasıyla sorunu olan kirli ve vandalist yaklaşımlar içermemesi gerektiğini bilerek, yeni bir sayfa açmak için yola çıktık” değerlendirmesinde bulundu. 

Haksızlığa uğrayan herkesin yanındayız

Türkiye’nin sendikal tarihinin olumsuz örneklerle dolu olduğunu kaydeden UÇAK, şöyle devam etti: “Esnafın camı, kaldırımın taşı, milletin arabasıyla sorunu olan yaklaşımların bizim kitabımızda yeri olmadı, olamaz. Sendikacılığı köhne zihniyetin sopası olarak görenlere inat insan onurunu merkeze alarak bu alana yeni bir soluk getirdik, sendikacılığı kavga zemininden çıkararak hizmet zeminine taşıdık. Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan, vesayet odaklarıyla mücadele eden ve milletin değerleriyle özdeşleşen bir sendikanın temelini atmış, ‘Hangi düşüncede olursa olsun, hangi fikir kampı içerisinde yer alırsa alsın, herkesin insan olarak kabul görmesi, kimsenin inancından dolayı horlanmaması lazım. İsterse benim inancımın tam zıddı olsun. Ben ona da hakk-ı hayat tanınmasının kavgacısıyım’ diyerek sendikal anlayışını ortaya koymuş, bu doğrultuda hak ve özgürlük mücadelesini yürütmüştür. Bizler de bu anlayışla sendikal çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

Sesimize kulak verilseydi, birçok sorunu konuşmazdık

Daha iyi bir eğitim için çalışmalar yaptıklarını, eğitim çalışanlarının sorunlarından arınmış bir şekilde işlerinin başına gitmeleri için çaba harcadıklarını dile getiren UÇAK, “Dikkat çektiğimiz sorunlara zamanında ve kabul oranı yüksek çözümler üretilseydi, beklentileri karşılayan adımlar atılsaydı, yanlış uygulamalarda ısrar edilmeseydi, bugün birçok sorunu konuşmuyor olacaktık. Yıllardır ‘öğretmene saygı’ dedik, eğitimin aktörü olan ‘öğretmenleri figürana dönüştüren uygulamalardan vazgeçin’ dedik. Yetkililer ısrarla duymazdan geldi. Bildiğini okumaya devam etti. Gelinen nokta oldukça düşündürücüdür. Şiddet aldı başını gidiyor, eğitim çalışanları sık sık şiddete maruz kalıyor, bazısı ölümle sonuçlanıyor. Son olarak İzmir Ödemiş’te Okul Müdürümüz Ayhan Kökmen öğrencisi tarafından silahlı saldırıya uğradı ve hayatını kaybetti. Bu olayın son olmasını temenni ediyorum. Ayhan öğretmenimizin öldürülmesi aslında bir sonuçtur. Bu sonucun sebepleri, Millî Eğitim Bakanlığı’nın yanlış politikaları ve hatalı icraatıdır. Siz öğretmene performans getirirseniz, mülakatla öğretmen alarak insanları kutuplaştırırsanız, öğretmenin özlük haklarını 4/B ile ortadan kaldırmaya çalışırsanız, her 4 yılda bir eğitim çalışanlarına sınav yapmaya kalkışırsanız, eğitimcinin itibarını ayaklar altına aldırtırsanız işte sonuç bu olur” ifadelerini kullandı.

Önder UÇAK, üyeleri, eğitim çalışanları, kamu görevlileri için, ülke için, insanlık için çalışmaya, mazlum ve mağdurlara yardım elini uzatmaya, önde ve örnek olmaya devam edeceklerini dile getirdi.

Bugün Fethiye İlçemizde gerçekleştirdiğimiz ziyaret ve görüşmelerin verimli geçtiğini kaydeden UÇAK, “Okullarımızı ziyaret ettik, eğitim çalışanlarıyla görüştük. Sıkıntılarını, taleplerini ve çözüm önerilerini aldık. İlçe yönetimimiz ve işyeri temsilcilerimizle bir araya gelerek değerlendirmelerde bulunduk” şeklinde konuştu.