Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Muğla İl Başkanımız Önder UÇAK, Şube Başkan Yardımcımız Orçun KESKİN, Üniversite Temsilcimiz Prof. Dr. Kenan GÜLLÜ, Bodrum İlçe Temsilcimiz Nedim ÇELEBİ Bodrum Berhan Taha Bakır Anaoku yöneticilerimizi ve çalışanlarını, Bodrum Halk Eğitim Merkezi yönetici ve çalışanlarını ziyaret etti. Bodrum ziyaretinden sonra Milas Meslek Yüksek Okulu hocalarımız ve idari personelleri ile Milas Veterinerlik Fakültesi Dekanımızı, Fakülte Sekreterimizi ziyaret edildi Ziyaret kapsamında Şube Başkanımız Önder UÇAK açıklamalarda bulundu.
Toplumsal duyarlılık bilinci oluşturmak için herkes üzerine düşeni yapmalıdır
Sebebi, niyeti ne olursa olsun, eğitimin, hayata ve insana nefreti büyüten kaynağı kurutamamasının nedenlerinin sorunun ana odağını oluşturduğunu belirten UÇAK şunları söyledi: “Bu konuda, yetkili kişi ve kurumlardan sivil toplum örgütlerine kadar toplumun tüm katmanlarına sorumluluk düşmektedir. Başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere, bütün eğitim camiası, siyasiler, mülki idareler, aydınlar, gazeteciler, aileler bu konuda büyük bir aile olduğumuz şuuru ve duyarlılığı ile sorumlu davranmalıdır. Herkesi ilgilendiren, herkesin ilgili olduğu bir meselede, toplumsal duyarlılık bilinci ve farkındalık oluşturmak için herkesin yapacağı bir şey mutlaka vardır, olmalıdır.”
Benliğimizi, hoşgörümüzü, anlayışımızı, değerlerimizi kaybediyoruz
Anlayışın, insani değerlerin ve insana saygının itibar kaybettiği bir dünyada, şiddetin korkutucu boyutlarda artarak genel bir ifade ve ilişki biçimine dönüştüğüne dikkat çeken UÇAK, şöyle devam etti: “Asıl amaçlarından biri, insana, varlığa sevgiyi aşılamak olan eğitimin ve eğitimcilerin öldürücü saldırıların hedefi olması, şiddetin delilik sınırını aştığını göstermektedir. Bu cinayet, gençliğimizin, müfredat ağırlıklı olarak eğitim düzenimizin, genel anlamda insan, hayat ve toplum yapımızın aşınmasına işaret eden elim ve ibretlik olaylardan sadece biridir. Üzüntümüz, kaygımız, korkumuz odur ki, gerekli tedbirler alınmazsa son da olmayacaktır.”
Kendilerini çocukların ve gençlerin hayalleri, rüyaları, aklı, dimağı, bilgi dünyası üzerinden Türkiye’nin ufkunu genişletmeye adamış öğretmenlerin, kâh bireysel saldırganlığın kâh terör ve darbeci şiddetin en masum, en savunmasız hedefi olduğunu, olmaya devam ettiğini kaydeden UÇAK, “Yusuf Elitaş, 15 Temmuz darbe ve işgal girişimi sırasında hainlerin kurşunlarının hedefi oldu ve şehadet şerbetini içti. Etnik ve ideolojik terör, onlarca öğretmenimizi şehit etti. Meslek hayatının henüz başlarında Aybüke Yalçın ve Necmeddin Yılmaz öğretmenlerimizin acısı hâlâ yüreğimizi dağlamaya devam ediyor. Vahşet, İzmir’de Ayhan Kökmen öğretmenimizi aramızdan aldı. Gülhan öğretmen sokak ortasında bıçaklandı. Iğdır’da Yücel Düzci öğretmenimiz saldırıya uğrayan öğrencilerini korurken, gözü dönmüş kişilerin şiddetine maruz kaldı. Bunlar gibi her yıl işlenen öğretmen cinayetleriyle yanan yüreğimize yeni acılar eklenirken, işte şimdi de Necmeddin Kuyucu öğretmenimizi kaybettik. Aslında kaybettiğimiz, kaybetmeye başladığımız sevgimiz, saygımız, aklımız, vicdanımız, izanımızdır. Kendimizi; benliğimizi, hoşgörümüzü, anlayışımızı, değerlerimizi kaybediyoruz. Daha yüreğimizdeki acı dinmeden yaşanan ve yaşanacağından korktuğumuz benzer olayların, derin endişe duymamıza sebep olacak saldırıların, şiddet olaylarının sürmesi, öğretmenlerimizin hayatı, eğitim düzenimizin verimli işleyişi, sosyal bunalım, toplumsal çöküntü ve geleceğimiz adına alarm vermektedir” şeklinde konuştu.
Çürümenin önüne, ancak sağlıklı işleyen bir eğitimle geçilebilir
Şiddetin cehaleti büyüttüğünü, cehaletle büyüdüğünü vurgulayan UÇAK, “Bu açık ve kanlı şiddet olayları eğitimcilerimizi yıldırmakta, umutsuzluğa düşürmekte, eğitim için en gerekli huzur ortamını yok etmektedir. Sadece öğretmenlerimiz değil, faciadan dolaysız etkilenen öğrencilerimizin benlik, kimlik ve psikolojileri ağır yara almaktadır. Verimli bir eğitimin sağlıklı işleyişini engelleyen bu bozulma ve çürümenin önüne, sağlıklı işleyen bir eğitimle geçmekten başka köklü bir çözüm de yoktur. Ancak hayata ve insana dair sorunları çözmekle işlev kazanması gereken eğitim kurumumuzun, kendi sorunlarını aşamayacak bir döngü içinde olduğu da bir gerçektir” diye konuştu.
Geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz her bakımdan korunmalıdır
Önder UÇAK, 2023 Eğitim Vizyonu ile yeni açılımlar ve atılımlar yapan, bu vizyonu eğitime taşıma iradesini beyan eden yeni Türkiye’nin mutlaka ama mutlaka bu sorunun kaynaklarını kurutacak çözümler üretmesi gerektiğini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz, eğitim çalışanlarının hak ve hukukunu korumayı, geliştirmeyi, eğitimin her türlü meselesine çözümler üretmeyi millî sorumluluk bilen Eğitim-Bir-Sen olarak, bu çalışmaların gerekliliğini her fırsatta dile getirdik, buradan bir kez daha yineliyoruz. Evlatlarımızı yetiştirmek, geleceğe hazırlamak gibi kutsal bir amacı hayata geçirme çabasındaki eğitimcilerimiz, sahip çıkılamamış veya sahip çıkılamayan çocuklarımız tarafından sonu ölümle biten şiddete maruz kalmaktadır. Bunun önüne geçilemiyorsa, eğitim merkezli olarak bütün toplumsal gidişat, gidişata yön veren düzenlemeler ciddi bir duyarlılık ve sorumlulukla yeniden tanzim edilmelidir. Öğretmene saygınlık ve itibar kazandırılmalı, eğitim çalışanlarımız saldırılara açık, korumasız, korunaksız, güvensiz bırakılmamalıdır. Öğretmenlik Meslek Kanunu, bu husus da göz önünde bulundurularak hazırlanmalı ve bir an önce hayata geçirilmelidir. Çocuklarımızı, umudumuzu, geleceğimizi teslim ve emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz her bakımdan korunmalı, mağdur edilmemelidir. Bu kapsamda, değerler eğitimi, aileyi de içine alacak şekilde ve sosyal çevrenin öğrenci üzerindeki negatif etkilerinden arındıracak kapsamda düşünülmelidir. Bu duygu ve düşüncelerle, Necmeddin Kuyucu öğretmenimize ve şimdiye kadar hayatını kaybeden bütün eğitim çalışanlarına ALLAH’tan rahmet diliyor, bu olayın son olmasını temenni ediyorum.”