11 Kasım 2016 Cuma günü Muğla Öğretmenevinde Muğla Memur-Sen İl Divan Toplantımızı gerçekleştirdik. Toplantıya katılan Şube Başkanlarımız selamlama konuşmasında bulunduktan sonra Muğla Memur Sen İl Temsilcisi Önder UÇAK üyelere seslendi. Konuşmanın ardından İlçe Temsilcilerine yetki belgeleri dağıtıldı.
Muğla Memur Sen İl Temsilcimiz ve Eğitim Bir Sen Şube Başkanımız Önder UÇAK'ın konuşması:
Memur-Sen'e Bağlı Sendikalarımızın Değerli İl Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Değerli İlçe Temsilcilerimiz; "Yeniden Büyük Türkiye!" diyen, Mazlumların Kurtuluş Kapısı olan Memur Sen Sevdalıları Hoş geldiniz!
1992 yılında Mescidi Aksa şairi merhum Mehmet Akif İnan hocamızın kurduğu sendikamızı, her geçen gün destanlaştıran erdemliler hareketinin muhterem temsilcileri… Kadim medeniyetimizin demokrasi yokuşunda, sivil toplum kuruluşlarının lideri olan Memur-Sen’in fikir işçileri hoş geldiniz, şeref verdiniz!
İnsanoğlunun hata ve kusurları, kötü davranışları ifşa etmesi, toplum içerisinde yayması, hem kendisi hem de toplum açısından telafisi mümkün olmayan zararlara yol açar.
İşte 15 Temmuz’un hainleri, ihanet şebekesi FETÖ “Hizmet makyajıyla, himmet markajıyla milletin iyi niyetini sömürdü. Hizmetini hezimete, cemaatini cerahate dönüştüren Amerika’daki katil, bu milletin geleceğini karartmaya, bu ülkeyi Suriye ve Mısır’a dönüştürmeye kalktı. Bu Türkiye’ye yönelik hain bir işgal hareketiydi ve milletimiz geleceğini, ülkesini ve devletini kurtardı. Allah milletimizden razı olsun.
Burada gözden kaçan yada daha büyük hasarlara neden olan işte yukarıdaki hikaye gibi,
Müslümanlara olan güven ve hatta Müslüman kardeşimizin kendine olan güveni alt üst oldu,
Bir İlçe Başkanımız “ Başkanım namaz kılan arkadaşlarımızın tamamı tedirgin.”
Sendikal rekabet, siyasi rekabet yada başka husumetleri FETÖ üzerinden görmeye çalışan insanları gördük. Kendisine ne kadar kahramanmış desinler diye herkese çamur atan hikayelerle ilişkiler kuran bu davranışlarıyla hem karşı tarafa zarar verip hem de kendinin ödüllendirileceğini düşünenleri gördük. İşte tam burada bu kişilerin toplum tarafından bilinen kimlikleriyle İslam’a ve Müslümana ne kadar zarar verdiklerini gördük.
Genel Başkanımız saat 23.30 da ulusal televizyonlara bağlanıp tüm STK’lara öncülük ederek “sokağa meydanlara çağrı yaptı.”
Tüm Türkiye’de, Muğla’da, ilçelerimizde ilk günden itibaren son güne kadar meydanlardaydık.
Ne kendimizi emniyetin, istihbaratın yerine koyduk ne de hakim, savcı olduk. Yapılan mücadeleyi destekledik köstek olacak en küçük bir tavrımız olmadı.
Bu kapsamda tedbir olarak düşünülen ancak yanlış olduğunu düşündüğümüz konularda ise fikrimizi açıklamaktan geri kalmadık. Bir kişinin bile haksızlığa uğramaması için gereken hassasiyetin gösterilmesinin altını çizdik.
En önemlisi ise “Kamuda iş güvencesinin kaldırılması”
HALBUKİ 657, MİLLETİ FETÖ’NÜN DARBESİNDEN KORUDU
“Kamuda iş güvencesi olmasaydı FETÖ kamunun tamamını elegeçirirdi” “FETÖ, iş güvencesinin esnek olduğu, istihdamın farklı yürüdüğü TÜBİTAK’da, KOSGEB’de tulum çıkarttı. 657, bu milleti, FETÖ’nün darbesinden ve tulum çıkarmasından korumuştur. İş güvencesi konusunda anlık reflekslerle atılacak adımlar bu millete çok pahalıya mal olur. Devlet, kamuda güvence demektir, milletin geleceğinin güven altına alınması kamuda güvenceden geçer. 28 Şubat’ta 657’i kullanarak dışarı atılan insanları ve onların yaşadığı mağduriyetleri biliyoruz. Yönetsel anlamdaki yetersizlikler, aşağıya diğer çalışanlara yüklenmemelidir. Kamu mevzuatında birleştirmeye evet diyoruz. Kamu mevzuatının tevhid edilmesine evet, ama kamu görevlilerinin iş güvencelerinin tehdit edilmesine hayır diyoruz. Kamuda Türkiye’nin yönetici akademisi yok, yaşanan tıkanıklığı doğru yerde görmeli ve çözebilmeliyiz, aksi takdirde ülkeyi kaosa ve belirsizliğe taşımış oluruz.”
Değerli Dostlar
Biz biran önce ülkenin normalleşmesini ve bunun içinde herkesin kendi işini yapmasını önceledik.
Sendikal Çalışmalarımıza odaklanalım
Üyelerimizin sendikalarımızla ve izlediği ilkelerle özdeşleşmesi, "Sendika benim, Sendika biziz!" aşamasına gelmeleri, yürütülen mücadelemizin etkisi açısından çok önemlidir. Medeniyet inşası ve ihyası mücadelesinin merkez adresi konumunda olan Memur Sen bayrağı, tüm gönüllerde dalgalanmalıdır. Muğla'da, bu manada hepimize düşen büyük sorumluluklar ve yapılacak hizmetler vardır.
Tüm kamu çalışanları; Memur-Sen'in kutlu mücadelesinin kendi sorunlarının çözümü ve kendi kazanımları için atılmış adım olduğunu anlayıncaya kadar, mücadelemize durmaksızın devam edeceğiz. Her sendika yöneticimiz ve her temsilcimiz bu görev ve sorumluluk bilinciyle, Muğla il genelinde sendikalarımızın çalışmalarını anlatacaktır.
Büyük mücadeleler sonucu elde ettiğimiz kazanımlar, hedef kitlelere tek tek anlatılarak; ilimizde tüm kamu çalışanlarının gündemini oluşturacaktır. Yoksa gündemi başkaları oluşturur ve yanlışı düzeltmek bazen imkansız olabilir.
Örneği kendinden sendikacılık geliştiren Memur Sen'i, Muğla'da mayalayarak bizlere emanet eden, dava arkadaşlarımızdan Allah razı olsun! Bu kutlu davaya geçmişten günümüze katkı sunan bütün kardeşlerimize sorumluluk aldıkları için teşekkür ediyor, sendikalarımıza hizmet eden tüm il ve ilçe yöneticilerine; işyeri temsilcilerimize şükranlarımızı sunuyorum. Sendikalarımızı ilimizde zirveye taşıdık. Bu yetki birliktelikle taçlanmalı, kendi aramızda gönül köprüleri oluşturmalı; dostlara güven vermelidir. Sendika sevdamızın kalp atışlarında kan ve can taşıyan nabız olmalıdır.
Değerli Dostlar,
Kimseyi kırmadan, kimseye kırılmadan, teşkilatımızla birlikte yol alarak; Muğla'da sendikacılık yapmaktayız. Medeniyet havzamızdaki mazlumların yanında yer alıp; selam vermediğimiz, soylu mücadelemize davet etmediğimiz eğitim çalışanı kalmamalı diyerek çalışmaktayız, çalışmaya da devam edeceğiz.
Kurucu Genel Başkanımız merhum Mehmet Akif İNAN’ın
“Kim demiş her şeyin bitişi ölüm
Destanlar yayılır mezarımızdan” düşüncesiyle, faaliyetlerini etkin bir şekilde sürdüren Muğla Memur-Sen’de kurumsal sorumluluk bilinciyle etki ve yetki alanımızı büyütmek her arkadaşımızın vazifesidir.
Değerli dava arkadaşlarım.
Medeniyet sendikacılığının, akademik hizmet sendikacılığının, merhamet sendikacılığının, zulme direniş sendikacılığının kimliğine sahip, marka sendika olan Memur-Sen'i; Muğla'da tüm kamu çalışanlarına anlatmalıyız, öğretmeliyiz.
Önce insan diyen; sabır, sebat ve hikmet sendikacılığının yarenleri olarak, manevi direklerimizle yükselme hedefindeyiz. Bu Kutlu yürüyüşün bir merhalesinde kervanın başında bulunma ve külfetini yüklenme nimetinin şükrü içerisindeyiz. "Gel kurut bu çağın kargaşasını
Seninle beklenen şimdi şafaktır." hedefiyle çağın tüm kargaşalarına karşı, şafağı söktürmek için çabalayan neferleriz. İnsanı esas alan hakikat değerlerini, ihya ve yeni bir dünyayı inşa hedeflerini donanmış soylu mücadelenin öncü topluluğuyuz. Bu yüzden sadece soylu mücadele mensubu olarak yetinemeyiz, mücadelenin zaferle taçlanmasını sağlayacak sorumlulukları da yüklenmeliyiz.
Sendikamızın, büyük mücadelelerle elde ettiği kazanımları, kamu çalışanlarının özlük hakları adına taleplerimizi; ilçe ilçe gezerek anlatan, kıymetli dava arkadaşlarımı tebrik ediyor, çalışmalarında Allah yar ve yardımcıları olsun, temennisinde bulunuyorum.
"Her eylem yeniden diriltir beni
Nehirler düşlerim göl kenarında."
Gönülleri ötelere diriltmek, gönüllerde sendikamızın baharını yaşatmak amacıyla çalışan, bu yolda hedefimize ulaşmak için bizimle gönül birliği yapan Memur-Sen sevdalısı tüm misafirlerimize, dava arkadaşlarımıza İl Divan Toplantımıza teşriflerinden dolayı teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.