Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, sendikal hareketin, emek mücadelesinin ve alın terinin hakkını aramanın adı olduğunu ifade ederek, “Türkiye’nin en büyük sendikası olmamız, 29 yıllık bir mücadelenin, kazanımlarla dolu hak, emek ve özgürlük mücadelesinin; hayal dahi edilmeyen yasakların kaldırılması için harcanan emeğin, çözümsüz gibi görünen sorunların çözüme kavuşturulması için akıtılan terin eseridir. Alın teri mücadelesi hiçbir zaman kolay olmamıştır. Emek mücadelesi, uzun soluklu ve bedel ödemeyi göze alanların işidir” dedi.
Latif Selvi, İstanbul 6 No’lu Şube’nin, Kâğıthane Nurtepe Sosyal Tesisleri’nde düzenlediği ‘İşyeri Temsilcileri ve Yönetici Buluşması’na katıldı. Her sosyal aktivitenin kendine özgü bir dinamizmi olduğunu ve bunların her birinin bir ihtiyaçtan doğduğunu belirten Selvi, “Eğer bir yerde ‘bilgi ve para’ tekelleşmişse orada adil paylaşımdan söz edilemez. Bu, dünyada da ülkemizde de böyledir. Bugün yaşadığımız ekonomik sıkıntıların arka planında bunun olduğunu görmemiz gerekiyor. Öğretmenliğin kutsal meslek olduğunu söyleyip, bu mesleğin fedakârlık gerektirdiğini dile getirenlerin hileli cümleler kurduğunu görmemiz gerekiyor. Fikirlerimiz karşılık bulsun, emeğimizin hakkı verilsin istiyorsak, sendikal mücadeleye omuz vermeliyiz. Sendikal hareket, emek mücadelesinin ve alın terinin hakkını aramanın adıdır” şeklinde konuştu.
Toplu pazarlığın, genel görüşmeler ve hizmet kolu görüşmeleri olmak üzere iki ayağının bulunduğuna dikkat çeken Selvi, şöyle devam etti: “Biz tüm toplu sözleşme süreçlerinde her iki başlığın hakkını verme ve kamu görevlilerinin ekmeğini büyütme mücadelesi verdik. Artık yetkili sendika, istişare edilen bir temsilci değil, karar sürecinin ortağı durumuna gelmiştir. 3600 ek gösterge ve sözleşmeli olarak istihdam edilen kamu görevlilerinin özlük haklarına ilişkin karar sürecinde yol haritası bellidir. Kamu işveren heyeti ile yetkili konfederasyon Memur-Sen’in oluşturacağı bir heyetin hazırlayacağı çalışma Meclis’e sevk edilecek ve 22 yılı içerisinde hayata geçirilecek.”
20. Millî Eğitim Şûrası kararları alınırken birçok maddenin eklenmesini sağladıklarını kaydeden Selvi, “Okul öncesi öğretim programında çocuğun gelişim düzeyi dikkate alınarak din, ahlak ve değerler eğitiminin yer alması, okulların yönetiminden sorumlu olan eğitim kurumu yöneticiliğinin ikincil görev olarak değil, liyakat ve uzmanlık gerektiren yetki-sorumluluk dengesi sağlanmış profesyonel bir meslek olarak düzenlenmesi, kalkınmada öncelikli sosyoekonomik açıdan dezavantajlı bölgelerde görev yapan öğretmenlere ilave özlük hakları ve teşviklerin verilmesi şeklindeki tekliflerimiz Şûra Genel Kurulu’nda kabul edilmiş, öğrenci, çalışan ve öğretmenlerin tamamına yemek hizmeti sunulması gibi birçok maddenin geçmesi bizim tekliflerimizle olmuştur. Şûrada ücretli öğretmenlik konusunu da gündeme getirdik. Asgarî ücretin altında bir ücretle çalıştırmak öğretmenlik itibarına kendi elimizle zarar vermek anlamına gelir. Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmene kazandıracağı statü ve kariyer mesleği olmasını sağlama bakımından ek gösterge dâhil birçok boyutu ele alan evsafta çıkabilirse yüzyılın kanunu olabilir” diye konuştu.
6. Dönem Toplu Sözleşme’den sonra meydana gelen ekonomik gelişmelerin, kurun dalgalanmasının, alım gücünün azalmasının, ek protokol yapma taleplerinin en önemli gerekçesi olduğunun altını çizen Selvi, “Bu talebimizi Ocak 2022 maaşına yansıyacak şekilde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile yapacağımız görüşmelerle bir sonuca ulaştıracağız. Seyyanen zam ve vergi matrahı dâhil birçok boyutu olan gündeme getirdiğimiz ek protokolün, alım gücümüzü artıracak ve kayıplarımızı telafi edecek düzeyde olması için elimizden geleni yapacağız. Bunu da birlikte mücadele ederek sonuçlandıracağız” ifadelerini kullandı.
Yönetici atama yönetmeliğinin değiştirilmesini istediklerini dile getiren Selvi, şunları söyledi: “Ancak, eğitim yöneticiliğinin ikincil görev olmaktan çıkarılıp eğitim hizmetleri sınıfında bir kadroya dönüştürülmesi, hem özlük hem de mali açıdan daha iyi bir noktaya taşınması en az yönetmelik değişikliği kadar önemlidir. Bunun da mücadelesini veriyoruz. Yönetmeliğin inşallah kısa süre içerisinde; mahkemeye taşınan, hukuka uymayan birçok maddesinin revize edilerek yeni hâliyle çıkarılmasını ümit ediyoruz.”
İstanbul 6 No’lu Şube Başkanı İdris Şekerci, ‘İstişare eden yanılmaz’ ilkesiyle hareket ettiklerini belirterek, “Alanı kirleten, çorbada tuzu olmadığı hâlde sofrada söz sahibi olmak isteyen kifayetsiz muhterislere pabuç bırakmadan üyemize, eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine meramımızı, mücadelemizi ve kazanımlarımızı anlatmak için her zamankinden daha fazla gayret sarf etmeliyiz. Bugün Öğretmenlik Meslek Kanunu konuşuluyorsa Eğitim-Bir-Sen sayesindedir. 3600 ek gösterge çıkacaksa, bu, bizim vesilemiz ile olacaktır” şeklinde konuştu.
Kâğıthane İlçe Temsilcisi Arif İnanç da bir selamlama konuşması yaparak, katılımcılara teşekkür etti.