Eğitimciler Birliği Sendikası Muğla Şube Başkanlığı
Basın Açıklaması
Anadolu İmam Hatip Liseleri ve İmam Hatip Ortaokullarımız; geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı yaşayacakları çağın gereklerine göre en iyi şekilde hazırlayan güzide okullarımızdır. Fethiye Anadolu İmam Hatip Lisemiz de küresel felaketlerin yaşandığı ve insanlığın barışa her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu günümüzde öğrencilerimizi millî, manevi, ahlaki ve insani değerlerle donatmış; kendi kültürüyle bütünleştirmiş, farklı kültürlerle barışık; ülkesine ve insanlığa faydalı olma idealiyle yetiştirme çaba ve gayreti içerisinde olan okullarımızdan birisidir.
Sendika olarak bu yönüyle hassasiyetinin farkında olduğumuz bu okulumuzda yaşanan sorunları çözüm mercilerine defalarca anlattık ama sorunun çözümü noktasında ilerleme kaydedemedik. Sorun sürekli ötelenerek örtülmeye çalışıldı. Çözümsüz hale gelince de fatura okuldaki 14 öğretmene çıkartıldı ve bu 14 öğretmen İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrine alındı. 33 öğretmeni bulunan bir okuldan 14 öğretmenin eşi benzeri olmayan bir yöntemle uzaklaştırılması izaha muhtaçtır. Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da mağdur edilen 14 öğretmenimizin yanındayız ve haklarının savunucusuyuz.
FETHİYE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİNDE YAŞANAN SORUN VE SÜREÇ NEDİR?
Sendikal anlayışımız haksızlığı, adaletsizliği tespit etmekle kalmaz; adil olanı, hak olanı tesis etmeye de çalışır.
Fethiye Anadolu İmam Hatip Lisemizin “Proje Okulu” kategorisine alınması ve okul müdürünün öğretmen kadrosunu değiştirmek amacıyla yaptığı hukuksuz hamleler sorunların başlangıcı olmuştur. Zamanla sorunlar artmaya, öğretmenlerle okul müdürü arasında giderek artan tartışmalar yaşanmaya başlamıştır. Sorunun çözümü noktasında Sendikamız, durumu Milli Eğitim Müdürlüğü’ndeki yöneticilere defalarca aktarmıştır. Sorunların sürüncemede bırakılması, inceleme ve soruşturmaların aylarca sürmesi ile tartışmalar daha da büyümüştür. Aylar sonra tamamlanan soruşturma raporunda okul müdürünün yöneticilik görevi üzerinden alınarak öğretmen olarak atanması teklif edilmiştir.
Asıl garabet ise bundan sonra başlıyor. Zira okul müdürünün kararnamesi ile birlikte okuldan 14 öğretmenin de il emrine alınma kararnameleri gönderilmiştir. Öğretmenlere yönelik herhangi bir inceleme ve soruşturma olmamasına rağmen 14 öğretmenimizin il emrine alınması kamuoyunda şaşkınlık yaratmıştır. Kamuoyu “Bu öğretmenler hangi kriterlere göre kim ya da kimler tarafından belirlenmiştir?” sorusunun cevabını merak etmektedir. Soruna vakıf olan herkes bilmektedir ki; bu öğretmenlerimizin tek ortak özelliği okul müdürüyle sorun yaşamasıdır. Olaya bu yönüyle baktığımızda okuldan kimlerin gitmesi gerektiğine karar veren kişi, müfettiş raporuyla yöneticiliği üzerinden alınan okul müdürü müdür?
SORUNUN KÖR DÜĞÜM OLMASINDAKİ İHMALLER
İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmelerde öğretmenlerin kendi dilekçeleriyle il emrine çekildiği ifade ediliyor. Ancak öğretmenlerimizle yaptığımız görüşmelerde bahsi geçen dilekçeleri bir yıl önce bazı öğretmenlerin okuldaki sorunlardan uzaklaşmak için Fethiye’de bir okula kadrosuyla atanmak isteği için verdiği, üç öğretmenimizin ise herhangi bir dilekçe vermediği tespit edilmiştir. Bu durum Muğla Valiliği ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın usulsüz ve sahte dilekçelerle işlem yaptığını göstermektedir. Sendika olarak yapılan işlemin haksız, hukuksuz olduğunu ifade ediyoruz ve haksızlığa dur diyoruz.
EĞİTİMCİLERİN MORAL VE MOTİVASYONUNU BOZACAK UYGULAMALARA SON VERİLMELİ
Yetkili merciler tarafından yapılan “Öğretmenler mağdur edilmeyecek, Fethiye’de bir okula görevlendirilecek” şeklindeki açıklamalar gerçeği yansıtmamakta ve kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir. İl emrindeki öğretmenlerle ilgili Bakanlığın uyguladığı yöntem şudur: öğretmenler il emrinde iken eğitim öğretim yılı başladığında Fethiye’de boş kalan okullara (kalırsa) görevlendirilir. Okulun kadrolu öğretmeni geldiğinde tekrar kendisine okul aranır. Bunu tüm öğretmenler bilir. Okullar açıldığında bu tartışmalar tekrar alevlenecek ancak o zaman da şimdi verilen sözler unutulacaktır. Öğretmenlerimizin mağduriyeti artarak devam edecektir. Yönetici belirleme sürecinde hassas davranılmayarak belirlenen Okul Müdürü yüzünden öğretmenlerin mağdur edildiği yetmezmiş gibi bir de faturanın öğretmenlere kesilmesi ayrım olmaksızın bütün eğitim emekçilerini derinden üzmüştür. Bu haksız ve hukuksuz yanlışlık acilen düzeltilmelidir. Bu karar kanun ve yönetmeliklerle değil, dedikodu geleneğinin etkisinde kalınarak verilmiş ve büyük bir hata yapılmıştır. Devletin verdiği hassas görevlerin sorumsuzca kullanılması ve makamın gücünün giyotin gibi çalıştırılması toplumda büyük tepkilere ve sosyal maliyetlere neden olacaktır.
EĞİTİM ÇALIŞANLARI SAHİPSİZ DEĞİLDİR
Amacımız kişileri ve kurumları itibarsızlaştırmak değil, aksine kurumların itibarını zedeleyecek davranışlara engel olmaktır. Eğitim çalışanlarının sahipsiz olmadığının altını çiziyoruz. Biz Eğitim-Bir-Sen olarak, haklı olanların mağdur edildiği bu kararı protesto ediyoruz. Muğla Valiliğinden, Milli Eğitim Bakanlığından, Cumhurbaşkanlığından ve yargıdan böyle bir karara karşı devlet reflekslerini çalıştırmalarını bekliyoruz. Eğitim çalışanlarının sahipsiz olmadığını ifade ederek bu sorumsuzluğun her aşamasında görev icra edenlerden hesap soracağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.