Muğla 1 Şubesi

Yeni ufuklardan yeni umutlara hep birlikte yürüyeceğiz

Üyelerimiz için onur, kamu görevlileri için umut olma hüviyetimizle hep birlikte yeni hedeflere yürüyeceğiz

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Şube Başkanı Önder UÇAK, üyeleri için onur, kamu görevlileri için umut olma hüviyetlerini koruyarak, yeni bir soluk olma hedefiyle yol alacaklarını ifade ederek, “Yükümüzün, sorumluluğumuzun farkındayız. Çağı yeniden kurmanın, mazlumların hakkını, insanlığın onurunu korumanın ağır yükünü taşıyoruz. Bunun için sadece yürek yetmez, emek ve bilgi de gerek. O nedenle bugün bu toplantıda sadece bir teşkilat buluşması gerçekleştirmiyoruz. Aynı zamanda Türkiye’nin öncü sendikacılarıyla sendikal fikirleri buluşturacak bir eğitim toplantısı da gerçekleştiriyoruz” dedi.

Eğitim-Bir-Sen Muğla Buluşması Marmaris’te gerçekleştirildi. ?İlçe temsilcileri ve yönetim kurulu üyelerinin katıldığı toplantının açılışında konuşan Önder UÇAK, Eğitim-Bir-Sen çınarının gövdesinin ürettiği gölgenin, dallarının ürettiği rüzgârın sadece Anadolu’ya değil, sadece medeniyet coğrafyamıza değil, bütün dünyaya ve insanlığa güven ve umut verdiğini, ufku yükselttiğini belirterek, şöyle devam etti: “Biz de, yarının nesilleri için yeni fidanlar dikiyor, bizden sonraki nesillerin istifadesine sunuyoruz. Günübirlik işlere, vizyonsuz gidişlere itibar etmeyen, çağı aşan bakışın, çağı kurtaracak duruşun, yeni çağlar açacak arayışın kapısıyız. Bilginin hakikate, fikrin hikmete, beşerin insana dönüştüğü mücadelenin adıyız. Akif İnan’ın izinden gidenlere, Erol Battal’ın duruşunu devam ettirenlere, Ali YaLÇIN'ın  mücadele azmiyle büyüyenlere, Eğitim-Bir-Sen için ter akıtanlara; fikri eskimeyen, yönü değişmeyen, ekseni kaymayan, terazisi şaşmayan teşkilatın liderlerine selam olsun.”

Rekabet süreci bitti, refakat dönemi başladı

Dört aylık rekabet sürecinin sona erdiğini, dört yıllık refakat döneminin başladığını kaydeden UÇAK, “Eğitim-Bir-Sen olarak, delege, ilçe temsilciliği ve şube seçimleriyle bir kez daha yenilendik. Aramızda güven tazeleyen, ilk defa emaneti devralan arkadaşlarımız var. Bugün burada uhuvveti, nezaketi, asaleti ve adaleti ilke edinen teşkilatın liderleri var. 81 ilde, 957 ilçede, 131 şubede seçim yaptık. 222 bin 387 üyemiz oy kullandı, 25 bin 923 delege adayı yarıştı. Öyle bir seçim süreci yaşadık ki, üyelerin yüzde 100’ünün oy kullandığı seçim bölgeleri oldu. Katılımcı, demokratik, şeffaf bir seçim sürecinin sonunda yine güçlü temsili olan bir irade ortaya çıktı. Her kardeşimiz kuruluş ilke ve misyonumuza uygun davrandı. Kirletmeden, kirlenmeden muvakkitler saatin zembereğini yeniden kurdu. Heyecanımızı tazeledik, saflarımızı sıklaştırdık, kardeşliğimizi pekiştirdik, birlik ve beraberliğimizi perçinledik. Dört aylık rekabet süreci bitti, dört yıllık refakat dönemi başladı. İçimize, işimize ve dışımıza yolculuğumuz bu anlayışla sürmeli, davaya sadakatle hizmet çabamız artarak büyümelidir. Bizim ortaklığımız dava ortaklığıdır. Biz anlamsız bir yarışın peşinde değil, hedefe birlikte varışın derdindeyiz. Dava adamının durduğu an, öldüğü andır, durmayacağız” şeklinde konuştu.

Zirveden yeni ufuklara içe, dışa, işe yolculuğumuz sürecek

Dört yıl önce, ‘Zirveden Yeni Ufuklara’ şiarıyla, hayallerini, hedeflerini deklare, yeni ufuklara üç kulvardan yürüyeceklerini ilan ettiklerini hatırlatan UÇAK, “Bu yolculuk bugün başlayıp yarın bitecek bir yolculuk değil. Uzun soluklu bir koşudan, uzun menzilli bir hedeften, uzun erimli bir mücadeleden bahsediyoruz. Peki, neler yaptık, neleri gündemimize aldık? Eğitim çalışanlarının hakları, hukuku, eğitim, eğitim sisteminin durumu, sendikaların ve sendikacılığın Türkiye ve dünyadaki konumu hep gündemimizde oldu. Sorunları teşhis, çözümleri tespit odaklı çalışmalarla sendikal kulvarda farkımızı ortaya koyduk. Yol gösterdik, yol açtık, yol aldık. Kayıplara son verdik, kazanımları artırdık. Müfredattan ders kitaplarına, sınav sisteminden yerleştirme uygulamalarına her konuda ses verdik, söz söyledik. Doğruyu işaret edip, hatadan vazgeçirdik. Yayımladığımız raporlarla, odak analizlerle, yaptığımız çalıştaylarla, sempozyumlarla fikirlerimizi, öneri ve eleştirilerimizi muhataplarına ulaştırdık. Eğitime Bakış İzleme Değerlendirme, Yüksek Öğretime Bakış İzleme Değerlendirme raporları hem sendikamız hem Türkiye için bir ilktir. Suriyeli Çocukların Eğitimi, Eğitim Yönetiminde Liyakat ve Kariyer Sistemi, Müfredatın Demokratikleştirilmesi, Eğitim Çalışanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri raporlarımız bugüne kadar hem bu alanlarda hem de sendika tarafından hazırlanan ilk ve kapsamlı raporlar olmasıyla; içeride de dışarıda da fikri kapasitemizi, kendi alanımızdaki yetkinliğimizi tescilleyen çalışmalar oldu. Yakıp yıkan değil üreten, kırıp döken değil düzelten, cam indiren değil fikir bildiren, barikat kuran değil engel kaldıran tavrımızla yasaklara karşı çıktık, özlük ve özgürlük mücadelesi verdik. Ya dalga kırdık ya da yeni bir dalga kurduk. Bunları hâkim bilgi, halis niyet, sarsılmaz aidiyet ve örgütün gücünü arkasına almış ehliyetle yaptık. Bu birikimle hem eğitim çalışanlarını sendikalı yapmanın hem de sendika için çalışanları eğitimli sendikacı yapmanın çatısını kurduk. Teşkilat eğitim programlarımız; sendikayı, sendikacılığı, küresel sendikal kulvarı ve evrensel sendikal hakları bilen sendikacıların yetişmesine imkân ve fırsat verdi. Örgütlenmedeki gücümüz, teşkilatımızın kapasitesi ve sendikacılığımızdaki yüksek birikim değişim üretti, gelişim üretti, yeni bir paradigma üretti. Kurum İdari Kurulu’ndan Toplu Sözleşme’ye, davalardan eylemlere, ikili ilişkilerden uluslararası diplomasiye her zeminde üyeye, ülkeye, insana ve dünyaya kazandırmanın peşinde olduk. Çok şükür başarılı da olduk. Hayatımızdan çıkardığımız yasaklar, müfredattan çıkmasını sağladığımız dersler, uygulamasına son verdiğimiz baskılar ne burada anlatacak kadar kısa ne de tek kelimeyle geçiştirilecek kadar önemsiz. Amfilerde öğrenciler, sınıflarda öğretmenler başörtülü ise bu sizin eseriniz. Milli Güvenlik Dersi’ni müfredattan, apoleti sınıftan çıkaran sizsiniz. Nöbet ücretinin gelmesi de ek ders ücretinin artması da sınav ücretlerinde adaletsizliğin son bulması da terimizin sonucu. 4/C’nin son bulması, sözleşmelilerin kadroya alınması çıkardığımız güçlü sesin, yaptığımız eylemlerin sonucu değil mi? Açtığımız ve lehimize sonuçlanan yüzlerce dava, kamu görevlilerinin, eğitimcilerin, öğretmen dışı personelin sorunlarına deva üretmedi mi? Ne kadar çok şey başarmışız diyerek koltuğa sırtımızı yaslama hakkımız yoktur” ifadelerini kullandı.

Nerede bir mazlum varsa orası bizim sorumluluk vatanımızdır

Millete, ümmete ve insanlığa dair sorumluluklarının bilincinde olduklarını ifade eden UÇAK, “Mescid-i Aksa’ya sahip çıkan, Filistinlileri katleden Siyonistlere tepki veren biziz! Arakan’da, Suriye’de, Gazze’de, Yemen’de kan ağlayan mazlumlara el veren, omuz veren biziz. Kapitalizmin tetikçisi, emperyalizmin bekçisi yönetimlere dur diyen, muhacir kardeşleriyle sofrasını paylaşan biziz. Ücrete odaklanıp zulmü, zulmeti es geçenlerden değiliz. Nerede bir mazlum varsa orası bizim sorumluluk vatanımızdır dedik; gözyaşı ve acıyla karılmış o topraklara ilk biz vardık. Siyonizm Kudüs’ü başkent ilan ettiğinde meydanlara koşan da Suriye’de kimyasallar kardeşlerimizi boğduğunda alanları dolduran da Doğu Türkistan’da Çin zulmüne sessizliği bozan da biziz. Arakan’a, Suriye’ye, Filistin’e, Nepal’e, Bayırbucak’a, Kobani’ye, Türkmeneli’ne, Irak’a ilk koşanlar olduk. İnsani rotamızı şimdi de Yemen’e çevirdik. Kurtuluş Savaşı’nda, ziynet eşyalarını satıp Anadolu direnişini destekleyen, ağıtlarımızda türkülerimizde yer tutan, bugün ise emperyal çıkar putuna kurban olarak sunulan Yemen, açlıkla ve ölümle pençeleşiyor. 8,5 milyon insan açlığa mahkûm, her 10 dakikada bir çocuk savaş nedeniyle can veriyor. Görmemek, ses vermemek mümkün mü? Elbette değil. Çünkü biz Eğitim-Bir-Sen’iz, Memur-Sen’iz. İşte bu yüzden, Hak-İş ile birlikte Kızılay, İHH, AFAD ve Deniz Feneri’ne 200 bin lira bağışladık. Türkiye çapında bir yardım kampanyasının fitilini ateşledik” değerlendirmesinde bulundu.

Örgütlülüğümüzün zekâtı neslimizi eğitmektir

İlmin irfanla buluşmasını, tecrübenin geleceğe pusula olmasını istediklerini kaydeden UÇAK, şunları söyledi: “Bu çabalarımızla örgütlülüğümüzün ve gücümüzün zekâtını, bize bu gücü kazandıran milletimize de borcumuzu ödüyoruz. Nimetin şükrü nimeti paylaşmaktır. Örgütlülüğümüzün ve gücümüzün zekâtı ise neslimizi eğitmek, davaya insan yetiştirmektir. Mücadele ruhunu, bilgelik çıtasını ufkun ötesine, ulaşılması zor zirvelere taşımaktır. ‘İyilikte Yarışan Sınıflar’ projemizin protokolünü yeniledik, ‘Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var’ sloganıyla on binlerce yetime umut olmaya devam edeceğiz. Genç Memur-Sen ile geçen yıl 43 bin öğrenciye ulaştığımız ‘Bir Bilenle Bilge Nesil’ projemizde yarından tezi yok tekrar sahaya iniyoruz. İstiyoruz ki, ilim irfanla buluşsun, tecrübe geleceğe pusula olsun.”