Muğla 1 Şubesi

Yalçın Tekirdağ'da "Yetkide İstikrar" Programında Konuştu

Yalçın Tekirdağ’da “Yetkide İstikrar” Programında Konuştu


31.05.18, Perşembe

Tekirdağ’da konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, istikrarsızlık dönemlerinin kamu görevlilerine kaybettirdiğini belirterek, “Kamu görevlileri sabit gelirlidir. Yani istikrar varsa kazandığının bir anlamı olur, istikrar yoksa kamu görevlilerinin cebi delinir ve kazandıkları kaybolur. Bu yüzden istikar sağlanmalıdır. İstikrarsızlık dönemlerinde ülkemiz kayıkçı kavgalarıyla kaybetti ve bir arpa boyu yol almakta güçlük çekti. Ama istikrar dönemlerinde ülkemiz, milletimiz ve kamu görevlileri kazandı” dedi.

 

Memur-Sen Konfederasyonu’nun “Yetkide İstikrar” iftar programları sürüyor. Programların Tekirdağ ayağı, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Tekirdarğ İl Temsilcisi Ferruh Topuz, Tekirdağ Milletvekilleri Ayşe Doğan, Mustafa Yel, Tekirdağ İl Milli Eğitim Müdürü Ersan Ulusan, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Hasan Yılmaz, Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Cömertler, AK Parti Süleymanpaşa İlçe Başkanı Hüseyin Uzunlar, Memur-Sen’e bağlı sendikaların şube başkanları ve yönetim kurulu üyeleri ile aileleri ve çok sayıda vatandaşın katılımıyla gerçekleştirildi.

Konuşmasında Memur-Sen’in kuruluş aşamasında yaşadığı zorluklara değinen Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, buna rağmen rahmetli Kurucu Genel Başkan Akif İnan’ın mücadele ettiğini, bunun sonucunda büyük başarıların kazanıldığını belirtti.ILO’da 66 Yıl Sonra Bir İlki Başardık

“Bu yıl 5 Haziran’da ILO’da olacağız” diyen Yalçın, “Memur-Sen ailesi sadece Türkiye’de en büyük konfederasyon olmakla kalmadı, Türkiye’nin bütün emek kesimini temsilen 66 yıl sonra, Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’da delegeliğe hak kazanarak Türkiye’nin çalışma hayatını Cenevre’de temsil yetkisi alarak bir ilki başarmıştır. Bu gurur tüm teşkilatımıza ait. Sizlere yürekten teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Emek Öncelikli Bir Hareket Başlattık

Memur-Sen’in kuruluş felsefesinin özelde üye, genelde ülke odaklı olduğunu anlatan Yalçın, tarihsel süreçte Memur-Sen’in demokrasi adına üstlendiği rolün önemine dikkat çekti. Bunun yanında sorumluluklarının olduğunu, bu sorumluluğun da tüm küresel düzeyde olduğunu kaydeden Yalçın, “Bu kapsamda sendikacılığı ideolojik zeminden çıkararak, küresel anlamda emek öncelikli bir hareket başlattık. Entelektüel sendikacılığın kurucuları olduk ve kurucu Genel Başkanımızın dediği gibi, ‘Türkümüz dünyayı kardeş bilendir, gökleri insanın ortak tarlası’ anlayışıyla hareket ettik, etmeye devam ediyoruz” dedi.Yönetsel İstikrar Diyoruz

16 Nisan’da, “Tercihimiz Evet” dediklerini vurgulayan Yalçın, “Evet deme nedenimiz belliydi. Ülkemizde 94 yıllık cumhuriyet tecrübesinde 65 hükümet kuruldu. Yani ortalama 1 buçuk yılın altına bir hükümet düştü ve istikarsız bir ülke, yönetsel istikrarı yakalamayan bir ülke fotoğrafı gösterdi. Biz işte bu yüzden, ‘bu ülke yönetsel istikrara kavuşmalı’ dedik. Onun için referandumda açıkça taraf olduk ve 350 merkezde çalışmalar yaparak referandumu omuzlayan kuruluşlardan olduk” şeklinde konuştu. 

Kamu görevlilerinin istikrarsızlık dönemlerinde kaybettiğinin altını çizen Yalçın şöyle devam etti: “Çünkü kamu görevlileri sabit gelirlidir. Yani istikrar varsa kazandığımızın da bir anlamı var. İstikrar yoksa en fazla kaybeden biziz, çünkü istikrarsızlık döneminde kamu görevlilerinin cebi delinir ve kazandıkları gider. Bu yüzden istikar sağlanmalıdır. Kayıkçı kavgalarıyla ülkemiz kaybetti ve bir arpa boyu yol almakta güçlük çekti.”Dünya Yeni Bir Finansal Krize Girebilir

Dünyanın 2018 itibarı ile 164 Trilyon Dolar borcunun olduğunu söyleyen Yalçın, “Bu borç hükümetler düzeyinde şöyle paylaşılıyor. ABD 22,1 trilyon dolar Japonya 12,2 trilyon Çin 7.2 Trilyon Fransa 2,8 trilyon Almanya ve İngiltere 2,5 trilyon Hindistan 2 trilyon Brezilya 1,9 trilyon Kanada 1,6 trilyon İspanya ise 1,5 trilyon Bütün bunların anlamı şu; önümüzdeki dönemde yeni bir küresel krizle karşı karşıya kalabiliriz. Bugün ABD’nin bu kadar agresif olmasının en büyük sebebi işte bu borç krizidir. ABD'nin Çin'e 1.2 Trilyon Dolar, Japonya'ya da 700 Milyar Dolar borcu var ve bu borcun vadesi geldi. ABD Çin ve Japonya ile borcunu yeniden yapılandırma peşinde. Şimdi size soruyorum bu borçlar yönetilebilir borçlar mı? Son zamanlarda ülkemizde yaşanan dolar krizine bir de bu açıdan bakın. Bu rakamları ortaya koyduğumuz zaman başka bir resim çıkıyor karşımıza değil mi? Bakınız; Türkiye borçlulukta 181 ülke içerisinde 26. sırada. Yani Türkiye'nin borcu toplam küresel borçların yüzde 0,4’üne denk geliyor. Bu rakamlar ortadayken, birileri hala bir şeyleri gizleme telaşıyla hareket ediyorlar” diye konuştu.Derecelendirme Kuruluşları Kime Hizmet Ediyor

Yalçın sözlerini şu şekilde devam ettirdi: “Türkiye’ye yönelik son zamanlarda uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının sözcülüğünü yaparak manüplasyon ateşine odun taşıyorlar. Bu kredi derecelendirme kuruluşları kime hizmet ediyor bir düşünün? Uluslararası finansal kapitalin egemenlerine değil mi? Bu kuruluşların nasıl hareket ettiğini iyi görmemiz için size küçük bir analiz yapmak istiyorum. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Standard & Poor's, normalde Ağustos'da açıklaması gereken notu seçim ilanı ile erkene çekti. Türkiye'ye yatırım yapılabilir seviyenin 3 kademe altında not verdi. Bunun anlamı nedir? Manüplasyon değil mi? Devam edeyim; Standard & Poor's, Raporunda S-400 ve Suriye analizine girerek ekonomik değil siyasal analiz yaparak manüplasyonuna devam etti. Sonra ne oldu? Diğer kredi derecelendirme kuruluşları Moody's ve Fitch devreye girerek peş peşe açıklama yaptılar. Bu operasyon değil de ne? Bütün bunlar ortadayken içeride bazıları ellerini ovuşturuyor. Ama maalesef bu ülkede küçük hesaplarını görmek için her yolu mubah gören bir zihniyet türedi. Milletimizin bütün kesimlerini etkileyecek bir krize dahi, ‘ben yoksam harap olsun Basra’ diyecek kadar ileri gidiyor bu güruh. Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır, nasıl bir izan fakirliğidir?”16 Nisan'da Neye 'Evet' Dediysek 24 Haziran'da Da Ona 'Evet' Diyeceğiz

Memur-Sen ailesi olarak demokrasiye katkı sağlamaya çalıştıklarını ve buna devam edeceklerinin altını çizen Yalçın, "Biz 16 Nisan'da neye 'evet' dediysek 24 Haziran'da da ona 'evet' diyeceğiz. Biz Memur-Sen ailesi olarak milletin değerleri ile kavga eden, milletin değerleri ile çatışan milletle kavgalı olanlara değil millet ile ihtilafı olanlara değil milletle irtibatlı olanlara yöneleceğiz. FETÖ ile iş tutanlara değil FETÖ'nün işini bitiren FETÖ'nün fişini çekene bu anlamda geçit vereceğiz" ifadelerini kullandı.Topuz: Zirveden Yeni Ufuklara Demeye Devam Edeceğiz

Memur-Sen Tekirdağ İl Temsilcisi Ferruh Topuz, “Memur-Sen olarak tüm Türkiye’de olduğu gibi Tekirdağ’da da yetkili ve etkiliyiz. Büyemimizi hızla sürdüreceğiz, ‘zirveden yeni ufuklara’ demeye devam edeceğiz” diye konuştu.