Muğla 1 Şubesi

Esas ödül, eğitimdeki ve okumadaki azimdir

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, Türkiye’nin 10 büyük ekonomi arasına girebilmesinin yolunun, bilgi teknolojisini üretecek gençlerin yetiştirilmesinden geçtiğini ifade ederek, “El emeğiyle ürettiklerimiz, bilgi teknolojisiyle üretilen ve karşımıza çıkan, bizim de kullandığımız araçlara yenik düşüyor. O zaman, yeni şartlara göre kendimizi yenileyerek ama özümüzden, kültürümüzden, değerlerimizden sapmadan, toplumumuzu geleceğe taşıyacak çalışmalar yapmamız gerekiyor” dedi.


 

Latif Selvi, Genç Memur-Sen Başkanı Eyüp Beyhan ile birlikte, Afyonkarahisar ve Kütahya 1 No’lu şubelerin, İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve belediye iş birliğiyle düzenlenen ‘Zihnen ve Bedenen Sağlıklı Nesiller İçin Kitap Okuma Yarışması’nın ödül törenine katıldı.



 

Öğrencileri bilgiyle, kitapla buluşturan etkinlere ağırlık verilmelidir

Dereceye giren öğrencilere çeşitli hediyelerin verildiği programda konuşan Selvi, bu tür organizasyonların önemine dikkat çekerek, öğrencileri bilgiyle, kitapla buluşturan etkinlere ağırlık ve önem verilmesi gerektiğini söyledi. Okuyan, araştıran, soran, sorgulayan, eleştiren gençlere ihtiyaç olduğunu belirten Selvi, muasır medeniyet seviyesine çıkmanın yolunun bilge nesillerden geçtiğini kaydetti.



 

Hedeflerimize ulaşmanın yolu bilgi teknolojilerini üretmekten geçmektedir

Kitap okuma yarışmasının giderek yaygınlaştığını dile getiren Selvi, “Okullaşmada ‘gelişmiş ülkeler nerede, bizim ülkemiz nerede’ dediğimizde, ‘biz de onlarla aynı noktadayız’ dersek, potansiyel kapasitemizi yansıtabileceğimiz bir gerçekliği hayata geçirebilirsek, netice almış oluruz. Nitelikli eğitimi geliştirebilmek de son derece önemlidir” şeklinde konuştu.



Türkiye’nin, büyük hedefleri olan bir ülke olduğunu, bu hedeflere ulaşmak için bilgi teknolojilerini üretebilir hâle gelmesi gerektiğini vurgulayan Selvi, şöyle konuştu: “10 büyük ekonomi arasına gireceğiz diyoruz. Bunun için bilgi teknolojilerini üretme noktasında çocuklarımızın yeterli donanıma kavuşması, iyi bir eğitim alması gerekiyor. Artık el emeğiyle ürettiğimiz şeyler, bilgi teknolojisiyle üretilen ve karşımıza çıkan, bizim de kullandığımız araçlara yenik düşüyor. O zaman, yeni şartlara göre kendimizi yenileyerek ama özümüzden, kültürümüzden, değerlerimizden sapmadan, toplumumuzu geleceğe taşıyacak çalışmalar yapmamız gerekiyor.”



 

Bir şeyi değerli kılmak istiyorsak, onu gelecek nesillere aktarmalıyız

“Eğer var olan bir şeyi değerli kılmak istiyorsak, onu gelecek nesillere aktarmalıyız” diyen Selvi, şöyle devam etti: “Eğer bunu sistemli bir şekilde yaparsak, eğitim-öğretim ortamı dediğimiz şeyi inşa etmiş oluruz. Siz gençlerden beklentilerimiz var. Öğretmenlerimiz, ailelerimiz, yöneticilerimiz sizlere emek veriyor. Her şey sizin geleceğiniz, ülkemizin geleceği, sizlerden beklentisi olanların geleceği içindir. Ümit ışığı olmaktan daha değerli ne olabilir ki. Onun için, bu yarışmaları çok önemsiyoruz. Eğer bir toplum bir şeyi elde edecekse, iyi yetişmiş gençleriyle elde edecektir. Yıllar içerisinde katedilen mesafeye katkıda bulunanlar, o ülkenin yüzyıllar boyu en büyük hizmetini yapanlar olacak.”



 

Güçlüler zayıfları şekillendirir ve emrine amade hâline getirir

Kültür emperyalizmi konusuna da değinen Selvi, “Güçlü olanlar zayıfları kuşatır, şekillendirir, dönüştürür ve emrine amade hâline getirir. Bizim beklentimiz, geçmişte olduğu gibi, bugün de bu potansiyeli özünde taşıyan gençlerimizin o büyük başarılara imza atmasıdır. Bu başarıları gösterecek imkânımız da gençlerimiz de var. Önemli olan, herkesin üzerine düşeni yapmasıdır. Hepimiz büyük bir gayretle çalışmalarımızı sürdürmeliyiz ki, çocuklarımız ve gençlerimiz memleketimizin geleceğine damgasını vursun, Nobel ödüllerine layık görülen bilim adamları bunların içerisinden çıksın. Bunlar başarılmayacak şeyler değildir” ifadelerini kullandı.



 

Her kıymetli çalışmanın bir mükâfatının olması gerektiğini vurgulayan Selvi, “Ama esas ödül, kitap okuma yarışmasına girmek; eğitimdeki ve okumadaki azim ve gayrettir. Yarışmaya katılan bütün öğrencilerimizi yürekten kutluyor ve takdir ediyorum” diye konuştu.



 

Beyhan: Refahın yanı sıra felahımıza da odaklanmalıyız

Genç Memur-Sen Başkanı Eyüp Beyhan, geleceğimizi tasavvur ederken, kendimizi geleceğe hazırlarken, bunun, sadece bugüne ve dünyaya yönelik olmaması gerektiğine dikkat çekerek, “Sadece refah seviyemize değil, felahımıza da odaklanmamız gerekiyor” dedi.

“Gücün temeli bilgidir” diyen Beyhan, “Kitap okuma yarışmasının temelinde bu anlayış vardır. Eğer bilgide güçlüyseniz, yarınki toplumu siz yönetirsiniz. Bu bağlamda, okuma programlarını son derece anlamlı buluyorum” ifadelerini kullandı.



 

Çelik: 9 bin civarında kitabı öğrencilerimizle buluşturduk

Afyonkarahisar 1 No’lu Şube Başkanı Abdullah Çelik, yarışmaya merkez ilçeden 5 bin 200 öğrencinin katıldığını söyleyerek, “Okumuş oldukları kitaplardan sınava tabi tutulan 120 öğrencimiz ödül almaya hak kazandı. Bu yıl belediyemizin de katkılarıyla 9 bin civarında kitabı öğrencilerimizle buluşturduk” diye konuştu.



 

Köse: Bilenlerden olmak için okumak gerekiyor

Kütahya 1 No’lu Şube Başkanı Fatih Köse ise, “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu” diye sorarak, bilenlerden olmanın yolunun okumaktan geçtiğini kaydetti. Köse, sözlerini şöyle tamamladı: “Hakkı hak bilip ona tabi olmak, batılı batıl bilip ondan uzaklaşmak için, doğruları doğru kaynaktan okumak ve okutmak bizim en başta gelen vazifelerimizdendir. Projenin hazırlanmasında, komisyonlarda, sınav organizasyonunda ve salonun hazırlanmasında emek harcayan herkese teşekkür ediyorum.”



 

Dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi

Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, İl Millî Eğitim Müdürü Metin Yalçın, Kütahya Milletvekili Şükrü Nazlı, Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, İl Millî Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit, eğitimciler, veliler, öğrenciler ve çok sayıda davetlinin katıldığı programın sonunda, kitap okuma yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödülleri ve hediyeleri verildi.