Muğla 1 Şubesi

Yalçın: ILO Delegeliği Kurumsal Bir Zemin Değil, Evrensel Bir Yetkinlik Gerektirir

Yalçın: ILO Delegeliği Kurumsal Bir Zemin Değil, Evrensel Bir Yetkinlik Gerektirir


11.05.18, Cuma

Anadolu Ajansı Muhabirine 107'nci ILO Konferansı'na ilişkin açıklamalarda bulunan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, ILO delegeliğinin kurumsal bir zemin değil ulusal bir sorumluluk, milli bir hassasiyet, evrensel bir yetkinlik, emeğin küresel dayanışması noktasında önemli bir alan olduğunu vurguladı.

 

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün 107'nci Konferansı'na ilişkin Anadolu Ajansı'nın sorularını cevapladı. Yalçın, "Geçen yılki konferansta sadece delege sıfatımız olmamasına rağmen kapsamlı bir ekiple katılıp önemli çalışmalar yapıp ve delegeliğe dönük pratik bir hazırlık yürütmüştük. Bu yıl, delege olmanın sağladığı imkan ve fırsatlarla hem daha kalıcı hem de daha etkili sonuçlar üreteceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın" ifadelerini kullandı.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, konfederasyonlarının Uluslararası Çalışma Örgütünce (ILO) düzenlenecek konferansın delegesi olmasının hem en çok üyeye sahip konfederasyon olmalarının hem de dönüşümlü delegelik kararının bir gereği olduğunu bildirdi. Yalçın, yaptığı açıklamada, ILO'nun 107'nci Uluslararası Çalışma Konferası'nın 28 Mayıs-8 Haziran arasında İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenleneceğini belirterek, konferansta Türkiye'deki çalışan kesimi Memur-Sen'in delege olarak temsil edeceğini söyledi.

ILO'da Temsil Sorumluluğu, En Büyük Emek Örgütü Olmanın Bir Sonucudur

Memur-Sen'in 1 milyonu aşkın üyesiyle Türkiye'nin en büyük emek hareketi ve örgütü olduğunu ifade eden Yalçın, şunları kaydetti: "Türkiye'nin en büyük emek örgütü olmanın doğal sonuçlarından biri de, ILO'nun en etkin karar organı olan Uluslararası Çalışma Konferansı'nda Türkiye'nin emek kesiminin temsil sorumluluğunu yüklenmektir. Türkiye'de geçen yıla kadar en çok üyeye sahip konfederasyonun ILO delegeliğini üstlenmesi söz konusuydu. Bu yönüyle 1952'den itibaren Türk-İş en çok üyeye sahip olduğu gerekçesiyle ILO delegeliğini üstlendi. Geçen yıl, en çok üyeye sahip emek örgütü Memur-Sen oldu. Buna rağmen biz dedik ki 'Gelin sosyal diyalog ve uzlaşmayla bir karar alalım ve dönüşümlü sistem uygulamasını başlatalım.' Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bu bakışımızı ifade ettik ve emek tarafıyla bir araya gelinerek dönüşümlü sisteme geçiş uzlaşması oluşması noktasında öncülük istedik."

Yalçın, yapılan görüşmeler, toplantılar sonucunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının geçen yıl itibariyle dönüşümlü temsil uygulamasına geçildiği kararını deklare ettiğini belirtti. Yalçın, "Bu kararın ilk yıl uygulaması kapsamında da, en çok üyeye sahip konfederasyon Memur-Sen olarak biz olmamıza rağmen, bizim de onayımızla Türk-İş, 106. konferansa delege olarak katıldı. Bu yılki 107'nci konferansa da dönüşüm sistemi kapsamında Memur-Sen olarak biz delege olarak katılacağız" diye konuştu.

Yok Saydıkları Kamu Görevlileri Sendikacılığını Paydaş Görüyorlar

Yalçın, ILO delegeliğinde dönüşümlü sisteme geçilmesi ile Memur-Sen'in delegeliğini sessiz devrim ve yeni bir ufuk olarak nitelendirerek, "Memur-Sen'in ILO delegeliği hem en çok üyeye sahip konfederasyon olmasının hem de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının geçen yıl emek kesimi taraflarıyla gerçekleştirdiği diyalog sonucunda varılan dönüşüm kararının gereğidir. ILO delegeliğini Memur-Sen'e kaptırdığını düşünenler adeta 'Ben oynamıyorum' diyor. Hatta daha da ileri gidip, 'Kamu görevlileri, işveren vekilidir, onlar sendika değil' noktasına taşınan bir itham düzeneği kuruyor. Bilsinler ki biz bunlara hiç takılmıyoruz." ifadesini kullandı.

ILO delegeliğinin kurumsal bir zemin değil ulusal bir sorumluluk, milli bir hassasiyet, evrensel bir yetkinlik, emeğin küresel dayanışması noktasında önemli bir alan olduğunu vurgulayan Yalçın, şöyle konuştu: "Uzlaşma ve dayanışma alanını kamplaşma ve çatışma alanına çevirme çabalarına prim vermeyi, bu çatışma davetlerine olumlu cevap vermeyi düşünmüyoruz. Hem 'Kamu görevlileri sendikaları sendika değil' diyorlar hem de yurt dışına yazdıkları mektupların üst kısmında kamu görevlileri sendikaları konfederasyonlarından ikisinin logosunu koyuyorlar. Delege olmak noktasında yok saydıkları kamu görevlileri sendikacılığını itiraz etmek noktasında paydaş görüyorlar. Bütün bunları, dikkate aldığımız için değil bilinmesi için ifade ediyorum. İçeride sosyal diyalog kurmak yerine ortamı germeye, sendikal örgütleri ötekileştirmeye, emek mücadelesi alanını kendi tekellerinde göstermeye gayret edenlere hayret ediyoruz."

Konferansa Hazırlık İçin Emek Örgütleriyle İletişime Geçildi

Memur-Sen'in, ILO delegeliğinin ardından Uluslararası Çalışma Konferansı'na hazırlık ve görüş alışverişi kapsamında emek örgütleriyle iletişime geçtiğini ve etkinlik öncesi bir araya gelme davetinde bulunduğunu vurgulayan Yalçın, uzmanlardan oluşan bir ekibin konferans gündemindeki konularla ilgili ön raporlar hazırlamaya başladığını bildirdi.

Yalçın, İstanbul'da geçen hafta düzenledikleri "İnsan Emek ve Küresel Rekabet Uluslararası Konferansı"nın mini ILO konferansı niteliğinde olduğunu belirtti. Yalçın, konferansı 105 ülkeden 154 konfederasyonun ve 280'i aşkın emek örgütü liderinin katılımıyla gerçekleştirdiklerini bildirdi.

Buradaki ikili ve çoklu görüşmelerde 107'nci Uluslararası Çalışma Konferası'nın teknik gündem maddeleri üzerinden fikir alışverişinde bulunduklarını aktaran Yalçın, "Emeğin küresel dayanışması noktasında önemli bir adım attık ve bu adımın 107'nci konferansta emek tarafına önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Geçen yılki konferansta sadece delege sıfatımız olmamasına rağmen kapsamlı bir ekiple katılıp önemli çalışmalar yapıp ve delegeliğe dönük pratik bir hazırlık yürütmüştük. Bu yıl, delege olmanın sağladığı imkan ve fırsatlarla hem daha kalıcı hem de daha etkili sonuçlar üreteceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın." değerlendirmesinde bulundu.